17 Kasım 2007 Cumartesi

Şehre Zaha geldi



Zaha teyze geldi geçen gün gitmeyecektim ama iki kere aramış beni arkitera bulamamış eve gelmişler gitmişler her halde okuldaydım o sırada ben cep telefonum yine  kafayı yedi şarj olmuyor oluyor olmuyormuş gibi beni oynatıyor inat ettim değiştirmeyeceğim zaha o kadar yoldan kalkmış gelmiş arkitera aramış bulamamış davetiye kişiye teslim geri dönmüş die arkitera üşenmemiş kalkmış taa nerden benim eve motorbisikletli kurye yollamış kurye bir türlü bulamadı benim evin üzerinde olduğu sokağı esnafa sormuş filan bilememiş ben tarif ettim telefonda tarif ettim kırık yıllık denizci sokağı bilememiş komşular çehresi değişti her şeyin tabi ağaçlar budandı çalılar döşendi betonlar atıldı toprak taş oldu bok oldu kaktık gittik mecbur o kadar çabaladılar davetiyeyi bana ulaştırmak için bende kalktım gittim üşenerek çok uzak yollar yollar yollar hiç bitmeyen yollar ömrüm bu kısa seyirlerle yitip gidiyor gördüğüm göreceğim ışıklar caddeler beton bloklar arada deniz vapur kediler vs bir de bu seferlik zaha karizmatik ırak kadını serap gibi vaha gibi çölde su gibi çirkin mi çirkin zaha ama dev grafik blokları var dünyanın her yerinde yağmur felaket bastırdı şemsiyemi almadım taa levent iş sanat kültür merkezine kadar bi dünya yol gittim cevizlibağ’dan 41at ye bindim boru değil otobüs inen binen giden gelen duraklar kalabalık herkes evine ulaşabilme telaşında millet birden bastıran yağmurla birden sırılsıklam oldu sırıl sıklam  ayrı mı yazılır birleşik mi yağmurluklarıyla bir bütün sarı adamlar caddelerde yağmurluğun naylonundan gelen çıtır pıtır yağmur sesleri çınlıyor kulaklarında adamların adamlar sarı yağmurluklu karanlıkta hemen fark ediliyor çin malı saç tokaları sağlığa zararlı AIDS HIV virüsü taşıyor çünkü çöp prezervatiflerden yapılıyor! virüs plastiğin içinde yaşamaya devam ediyor dünyanın hiçbir yerinde çöp prezervatifler dönüştürülmüyor bir tek çin!de zaha çok etkileyiciydi konferans alanına yarım saat gecikmeli ulaşabildim onca insan ve araç trafiğini aşmak kolay olmadı neyse ki hemen mekana yakın bir durakta indim fabrikalar durağında iş sanat kültür merkezi de gerçekten çok güzel bir bina beğendim kalabalıktı epey arkalarda yer bulabildim rahattı kotuklar zaha etkileyiciydi Manhattan daki kaleme benzetilen saydam binaları olimpiyat şehri için yaptığı tasarımı anlattı  saydam şehir Long Island da zeminin üzerine ikinci bir zemin eklemleyerek asıl topografyaya zarar vermemeyi ön görüyor projede kartal projesinde sokakları bir ağ gibi birbirlerine bağlamayı bir bütünlük oluşturmayı amaçlamış proje maliyeti 5 milyon dolar değerinde kartal belediyesi hala uğraşıyor ne zaman başlanır ne zaman biter kartal belediyesi bilir Tasarım-Yönetim-Üretim gibi güzel bir laf etti BMW binasını gösterirken muhteşem bir bina altta yemek yiyorsun üstten üretim bandı geçiyor binayı tasarımındaki grafik diyagonallere göre birbirini kesen paraleller ile L şeklinde tasarlamışlar yapmışlar olmuş Salermo Feribot Terminali zaha son zamanlarda mobilya tasarımlarına doru kaymaya başlamış beyaz silikon ve cam elyaftan tasarladığı rastlantısal gibi görünen biçime sahip olan bir mutfak masası var ama rastlantısal değil ortam çok loştu zaha bundan önce başka bir yerde konferans vermiş ışıklar orda çok rahatsız etmiş onu başı ağrımış o nedenle bu sefer karanlıkta sunum yaptı biz onu göremedik oda bizi yanıma biri oturdu nohut yemiş bir tek bana doru gelen tıs tıs ları ile zahanın cümlecikleri arasında kaldım kulaklarım zahaya ayitti burnum nohut aromalı osuruklara esir oldu öldüm öldüm tam kaçacaktım öndeki tek boş sandalyeye köşedeydi beni bu kokudan uzak tutabilecek kadar ilerideydi bir amca geldi birden nerden çıktı anlamadım o amca! kaldım öle küt die oturdu minik bloknotum ile kokuları geri iade etmeye çabaladım öteye öteye salladım bloknotumu burnumdan sağ tarafıma doru sahibine doru salladım pufff bir buçuk saat sürdü sonra kalktım taksim üzerinden evime döndüm tekrar akbil doldurdum taksim'de aksaray’da simit yedim konferanstan sonra içki ikram ettiler şarap marap vişne mişne portakal mortakal vişne ile burnuma yapışıp kalan aromadan kurtulmak istedim ama ya koku hafızama yapışan o kötü koku! iğh! Zaha kocaman bir palto mu kürk mü ikisinin karışımımı öle bişi ile geldi kürsüye kocaman bir göbeğin altına takılmış ince topuklar kıvamında ve siyahlar içinde bir ırak kadını önündeki arkiteranın kürsüsü hakkında konuştu önce oluklu mukavvadan yapılmıştı kürsü tüy gibiydi sağa sola savruluyordu istanbulda çok iyi imalatçılar var sizler daha iyisini tasarlayabilirsiniz dedi bundan çok daha iyilerini yapabilirsiniz yapmalısınız haklı yapmalıyız. Zaha mütavizi güler yüzlü yetenekli burnunun yanında kocaman bir beni var çirkin ırak kadını tüm salonu tıka basa dolduran kadın nohutlar bile taaa nereden zahaya geldiler ama anca bana ulaşabildiler! grafikler çizgileri beynime doladım doladım arşivimde uzayan damlayan eğrilen büğrülen nevi şahsına münhasır çizgilerrr