3 Aralık 2015 Perşembe

Yaz diyorum




Senin de hiç önemsemediğin kendine has yeteneklerin var. Çiziyorsun, tasarımcısın, sevgi dolu kocaman bir kalbin var, iyi bir anlatıcısın.


Benim ilk yazı yazma serüvenim de bu cümleyle başlamıştı. "Keşke ben de şiir yazabilsem" dedim. Orta okul öğrencisiydim yani yaş onüç filan sanırım ve sınıfımıza yeni gelen Elif çok güzel bir şiir yazmıştı. Bütün sınıf hayran kalmıştık.  Çocukken bütün isteklerimiz gerçek oluyor herhalde, bir sabah erkenden uyanır uyanmaz ilk şiirimi yazdım. İlham geldi bana, bir daha da gitmedi. Sen yay burcuydun değil mi? İyimser, güzel gülen kadınlar burçtan çıkıyor ve yeteneklerinin farkında olmayanlarda.

Ben mesela çok hızlı on parmak klavye kullanabildiğim için aklımdan geçenler zırt diye düşüveriyor buraya ama ben koç burcuyum. Başka bir yay burcu arkadaşım daha var aynı sen. Yaz diyorum ona da yıllardır... Feysbuk profillerine döktürdüğün metinlerin ziyan zebil oluyorlar.

Yine de bütün isteklerimizin gerçek olmadığı zamanlar da var tabi. Ben büyüye meraklıydım. Sihirli güçlerim olduğunu düşünmek hoşuma gidiyordu, sihirle çağırırsam sabahları uyanınca yastığımın altında kalemtraş, renkli ruj, oje ve oyuncak el feneri ile uyanacağımı düşünürdüm. Yastığımı hokus pokuslayıp uyurdum, sabahları ilk iş yastığımın altını kontrol ederdim. Tabi gerçekleşmedi. Bir süre hokus pokus işlemini doğru yapamadığımı düşünmüştüm. Çocukken bütün yumurtalardan civciv çıkar sanıyordum. Bir keresinde dolaptan yumurtayı alıp sıcaklığını koruyacak şekilde sarıp sarmalayıp elektrikli sobanın karşısında emniyetli bir şekilde yerleştirmiştim. Sanırım üç gün kadar başında bekledim, annem "kızıımm ordan civciv çıkmaz uğraşma boşuna" dese de ben ya çıkarsa diye merakla başında bekledim ama çıkmadı. Yumurta bildiğiniz elektrikli ocakla haşlanmış yumurta oldu.

Evet sen iyi bir anlatıcısın. Ben öyle söylüyorsam öyledir. Sonuçta ben de iyi bir gözlemciyim. Kendine biraz dışarıdan bakman yeteneklerinin farkına varman lazım. Biraz aklını başına devşir.